Dolar 32,3653
Euro 34,9637
Altın 2.325,37
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 23°C
Az Bulutlu
Ankara
23°C
Az Bulutlu
Cts 24°C
Paz 24°C
Pts 26°C
Sal 21°C

BAŞBAKANDAN ŞOK AÇIKLAMA!

BAŞBAKANDAN ŞOK AÇIKLAMA!
1 Aralık 2016 11:38
81

Başbakan Binali Yıldırım YİK toplantısında konuştu

 

TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısına onur konuşmacısı olarak katılan Başbakan Binali Yıldırım “bütün para birimleri yüzde 5-6 yaptıysa bizimki onun iki katı oldu” dedi ancan Türkiye’nin 4 ay önce büyük bir uçurumun eşiğinden döndüğünü vurguladı. Başbakan Yıldırım, Gümrük Birliği için “Bize madik attılar. Serbest dolaşım vardı üstüne yattılar” dedi.

 

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yılın ikinci Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı gerçekleşti. Başbakan Binali Yıldırım TÜSİAD’ın YİK toplantısında bir konuşma yaptı.  İşte konuşmasından satır başları:

 

 

‘İNSAN OLDUĞU YERDE HATA EKSİK OLMUYOR’

 

 

Cümleten hoş geldiniz, hayırlı günler diliyoruz. İş dünyamızın çok değerli temsilcileri hanımefendiler, beyefendiler.

 

TÜSİAD’ın YİK toplantısında bugün sizlerle bakan arkadaşlarımızla beraber olmaktan memnuniyet duyuyoruz.

 

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konunun bütün yönleriyle değerlendirecek. Yurtlarda alınacak tedbirleri tespit edecektir.

 

Olayın ilk anından itibaren 3 bakanımızı bölgeye gönderdik. Gerekli incelemeleri yaptılar. Onların acılarını paylaştılar. Ümidimiz ve temennimiz bu acıları yaşamamak. İnsanın olduğu yerde hata eksik olmuyor.

 

Araçlar geliştirin, ne yaparsanız yapın. İnsan hatasını ortadan kaldıracak bir makine yok.

 

 

‘ÇALIŞANLARI, ÇALIŞTIRANLARI AYRI TUTMUYORUZ’

 

 

TÜSİAD’ın 45 yıllık tarihi var. Gerek başkanlar söyledi. Kapasitesiyle, temsiliyle Türkiye için, Türk iş dünyası için, çok önemli bir sivil toplum teşkilatımız. TÜSİAD camiasının küresel ölçekte varlık gösterip Türkiye’nin adını dünyaya duyurması sizlere özellikle yatırım yaptığımız vatandaşları…

 

Çalışanları, çalıştıranları hiçbirinden ayrı tutmuyoruz. Bu fabrikaların bacası tütmezse bunu vermeyen.

 

Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne milli iradeye bahsedemeyiz. Sizler bir yandan ülkemiz için üretiyorsunuz. Ülkemizin kalkınması için çalışıyorsunuz.

 

 

TÜRK MİLLETİNİN DEMOKRASİ BİLİNCİ GELİŞKİN

 

 

15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Alçak bir darbe girişiminde bulunuldu. Bu darbe girişiminin başarısız olmasının arkasındaki en önemli sebep, vatandaşımızın, Türk milletinin demokrasi bilincinin gelişmiş olmasıdır. Milletimiz hiç tereddüt etmeden bayrağını alan herkes meydana indi.

 

Ve böylece uygar dünyada emsali görülmemiş bir işi başardık. Bunu Avrupalılar da anlayamıyor. Amerikalılar da anlayamıyor. Biz Türk milletini anlayamadık diyorlar. Bombalar, mermiler geliyor gözünü kırpmadan diyorlar… Bunun ne anlama geldiğini uzun süre anlayamadık diyorlar. Bu milletin adı Türk milletidir. Bağımsızlık bizim karakterimizdir.

 

Gerek 15 Temmuz FETÖ tartışmasında gerek ülkenin milletin bağımsızlık beka mücadelesinde hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

 

 

KÖTÜMSER OLMAYA İHTİYAÇ YOK

 

 

Değerli dostlar gerek Tuncay Bey gerek Cansen Hanım büyük bir samimiyetle ülkemizdeki ekonomideki gelişmeler yaşadığımız gelişmeleri anlattılar.

 

Endişelerini haklı olarak ifade ettiler. Burada hatta Tuncay Bey iki senaryo çizdi. Birisi kötü biri iyi senaryo. Kötümser olmak için şu dönemde esas olursak…

 

Tedbirlerimizi alırsak düşünelim de gelecek beklentilerimiz için kötümser olmamıza ihtiyaç yok diye düşünüyorum. Her şeyden önce özellikle kısa vadeli bir şu yaşadığımız ortamı değerlendirmekte fayda var. Doğru teşhis koyamazsak çözümü geliştiremeyiz.

 

 

TÜRKİYE UÇURUMUN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ

 

 

Ekonomik belirsizlik söylentileri had sahfada. Bunun arka planına baktığımız zaman 8 Kasım’daki ABD seçimlerinin tahminlerin dışında Cumhuriyetçi adayın kazanması yatıyor.

 

Sayın Trump seçim kampanyasında sürekli ABD’nin daha çok kendi içine yoğunlaşacağını dış dünya ile ilgilerini azatlacağını anlattı. ABD’nin son 50 yıldır ihmal ettiği altyapısının refahını artıracak çalışmalara daha çok yoğunlaşacağım dedi.

 

Şu 8 Kasım’dan bugüne kadar olayları sadece Türkiye’ye mahsus görürsek yanlış yapmış oluruz. Küresel bir gelişme değil bu. Türkiye nasibini almıştır. En fazla Meksika bizimki ikinci sırada geliyor. Bütün ülkelerde para birimlerinde dolara karşı değer kaybı var. Tek istisna İngiliz parası, o da daha önce Brexit ile beraber kayba uğradı.

 

Şimdi bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Doğruları konuşalım. Bütün para birimleri yüzde 5-6 yaptıysa bizimki onun iki katı oldu.Bunun sebeplerini biliyoruz. Unutmayalım, Türkiye olarak geçtiğimiz 4 ay içerisinde uçurumun eşiğinden döndük.

 

 

15 Temmuz darbe girişimini söylüyoruz. 60 darbesi Türkiye’nin milli geliri 583 dolar. 1959’da 61’de 194 dolara düşmüş. 80’den önce kişi başı milli gelir 1860 dolar ihtilal olmuş, 1195’e düşmüş. Nereden nereye. İhtilaller ülkeyi fakirleştiriyor. Kazanımları kaybettiriyor. 15 Temmuz darbesinde biz, ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Niye? Çünkü darbe başarılı olmadı.

 

 

TÜRKİYE BU OLAYIN BENZERİNİ 4 KERE DAHA YAŞADI

 

 

Öyle güzel bir millete sahibiz ki hem darbeyi önlüyor. Hem ekonomiyi düşünüyor. Ele güne karşı bankalara para bozduruyor. Piyasalardaki sıkışıklığın önüne geçmeye çalışıyor. Başka ülkelerde olmayan bir avantaj bu.

 

Türkiye bu yaşadığımız olayın benzerini AK Parti iktidarında 4 sefer daha yaşadı. 2006’da oldu, para çıkışı oldu. 2008-2009 küresel krizinde yaşadık atlattık. Gezi sonrası yaşadık yine atlattık. Bunu da atlatacağız. Emin olarak söylüyorum. Hoşunuza gitsin diye söylemiyorum. Bunu en iyi siz biliyorsunuz. Kapalı bir ekonomi değiliz. Küresel ekonominin bir parçasınız. Bugün Türkiye’de finansal sektörün iş aleminin alışverişi devletten kat kat fazla. 200 milyar doların üzerinde sizlerin dünya ile alışverişiniz var.

 

Eskiden devlet borçlanamıyordu. Şimdi özel sektör kendi başına işlerini büyütmek adına 200 milyar doların üzerinde küresel kaynak kullanmış. Bu muazzam bir şey. Bunu biz en iyi şekilde görüyoruz. Bu düzenin korunması için de her türlü tedbiri alıyoruz.

 

60 ihtilalinden hemen sonra IMF Türkiye’ye yerleşti. 2013 yılına kadar sürdü. Türk ekonomisi 61’de 2013’e kadar denetlenen bir ekonomiydi. 2013’ten itibaren denetlenen ekonomi olmaktan çıktı.

 

Şimdi değerli dostlar şunu bilelim bu dalgalanma herhalde 1-1.5 ay gibi devam edecek. 20 Ocak’a kadar. Seçilmiş başkanın iş başına geldikten sonra öngörülebilirlik artacak. Taşlar yerine oturacak.

 

 

 

AVRUPA’DA 5 SEÇİM VAR! BU BELİRSİZLİK DEMEKTİR

 

 

Siyasetle hakikat her zaman birbiri ile örtüşmez bu Türkiye için değil dünyadada böyle. Avrupa’daki söylemlerin bunu söyleyenlerin gerçek fikridir sanıyor musunuz? Yükselen bir ırkçı eğilim var Avrupa’da.

 

Avrupa’da 2017’de 5 ülkede seçim var. Bu belirsizlik demektir. Bunlar olana kadarAvrupa’daki çok seslilik devam eder. Avrupa iç siyasetinin ortaya koyduğu belirsizilik ve siyasetçilerin gelecek kaygısı. Diğer yandan ABD’de yaşanan gelişmeler bir diğeri bölgemizde var olan 5 senedir devam eden karışıklık.

 

Suriye’de Irak’ta devlet yok. Otorite yok. 5 seneyi geçti. 911 kilometre sınırı olan tek ülke Türkiye.

 

Türkiye bu kadar iç ve dış sorunlarla bölümü terör örgütünü FETÖ’yü Rusya ile olan sorunları hepsini bir araya koyun bu kadar olay başka ülkelerin başına gelseydi aynı anda yerle bir olurdu.

 

Allah’a şükür Türkiye’de istikrar var güven var. Son 14 yılda Türkiye’nin her şeye rağmen 27 çeyrek art arda büyümesinin en temel nedeni istikrar ve güçlü iktidardır. Siz de bunu bildiğiniz için açıldınız yatırım yaptınız. Öngöremeseydiniz bunları yapmazdınız. Yapmaya devam edin. Başbakan olarak söylüyoruz 2017 çok daha güzel olacak. Gereken tedbirleri alacağız. Sizi rahatlatmak için söylemiyorum. Buna adım gibi inanıyorum.

 

Bu alçak FETÖ kuruş kuruş topladığı himmetleri garip gurabağdan lobi şirketlerine aktarıyor.

 

Akıllarına ne gelirse her türlü alçaklığı yapmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz’da başaramadıklarını ekonomiyle oynayarak başaracaklarını düşünüyorlar.

 

Asla başaramayacaklar. Değerli dostlar şimdi kısa vadede arkadaşlarımızla bu dalgalanmada bir araya geldik 8 Kasım’dan sonra. Alınması gereken tedbirleri hemen aldık.

 

Kısacası kısa dönem için 10 milyar dolarlık bir ilave kaynak ihtiyacı olan kaynağı piyasadan çekmeden ihtiyacı için ayırdık.

Dedik ya Türkiye küresel bir ekonomi. Küresel ekonomilerde yerel müdaheleler olmaz. Her şey belirlenir. Türkiye’nin borçlarını döndürme kamuda borç döndürme problemi yok. Özel sektörün borçlarını döndürme gibi bir problemi yok. Bunu kasıtlı olarak yaymaya çalışıyorlar.

 

Bütün bu olanlara rağmen Merkez Bankası’nın rezervlerinde bir kuruş azalma yok. İlginç değil mi?

 

 

 

BÖLÜCÜ TERÖR OLSUN, FETÖ OLSUN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ

 

 

Bu dönemde hepimizin ülkemizin birliği beraberliği için ortak sorumluluğumuz olduğunu ifade etemek isterim. Bakın 50 yılı aşkın bir süredir. Türkiye terörle mücadele ediyor. Bir terörümüz vardı iki terörümüz oldu.

 

Bölücü terör olsun FETÖ olsun bunların hepsinin üstünden geleceğiz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olmadığı kadar mücadelede başarılıyız. İnlerine yuvalarına girdik.

 

Bunların ifadeleriyle de terörü çökerteceğiz. 65. hükümetin ilk gününde bir şey dedim. Milletimiz rahat olsun. Bu terör belasını en alt sıraya düşüreceğiz. Sürekli terörün konuşulduğu sürekli olayların olduğu bir ülkeye yatırımcı nasıl kolay kolay karar versin. Durum böyle değil ama algı böyle. Gerçeği kabul edelim. Yabancı dostlarımız gelince dışarıdan izlerken savaş var sanıyoruz. Gelince bu kadar güzel ülke olamaz diyoruz.

 

Bu kendiliğinden olmuyor. Ülkede mutlaka irade olacak.

 

Düşünün yargı bağımsız hukuk devleti eyvallah suç işlemiştir gel kardeşim hesabını ver diyorsun. Tanımam gelmem diyor. İçimizden hangisi böyle davranabilir. Eş yönetim eşbaşkan eş yönetim bunlar bizim. Hayrımıza işler değil. Bunlar bölücülüktür. Bu mikrobu bünyemizden atmazsak diğer sorunlar önemsiz hale gelir.

 

Bölgede yaşayan Türk vatandaşlarımızla vize sorunumuz yok. Hepimiz biriz kardeşiz. 79 milyon Türkiye’yiz.

 

Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun oradaki vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü diye bir sorunu var.

Biz sessiz ortak olacağız sizler aktif ortak olacaksınız. Bu bölgeyle ilgili getirdiğimiz tespitleri imkanları incelemenizi istiyorum.

 

 

 

‘GÜMRÜK BİRLİĞİ BİZE MADİK ATTI’

 

 

Gümrük Birliği’ni 2017’den itibaren yeniden gözden geçireceğiz. Gümrük Birliği’nde ne var? Sanayide durum ne? Bu alanlarda güncelleme yapılacak. O gümrük birliğinde de bize madik attılar. Serbest dolaşım vardı üstüne yattılar.

Şunu da görmezden gelmiyoruz bugün ticaretin yarısı Avrupa’yla finansal iişkilerin yüzde 80’i Avrupa’da ilişkileri koparacak değiliz.

 

Bu sadece Avrupa Türkiye ilişkileri açısından değil.

 

Avrupa’yı hep koruyacağız diye bir şey yok. Biz önce ülkemizi koruruz. Ülkemizin geleceği herkesten önce gelir.

 

 

 

GENELKURMAY BAŞKANI: ALBAYA TALİMAT VERİYORUM ÇIT YOK

 

 

OHAL bir sonuçtur. Durup dururken ihtas ettiğimiz bir şey değildir. Türkiye alçak bir örgütün pençesinde büyük bir sınavdan geçmiştir.

 

Adam abiler ne diyor ona bakıyor. Şu fecaate bir bakar mısınız? Kafasını satmış adam kafasını kiraya vermiş.

 

 

 Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaşadığı emir komuta zincirindeki itaatsizliği anlattı. 

TSK’deki FETÖ yapılanmasının geldiği boyuta dikkat çeken Binali Yıldırım, “Bana genelkurmay başkanı anlatıyor diyor ki ‘Albaya bir talimat veriyorum, albaydan çıt yok… Adam bir şey söylemiyor, tamam başüstüne felan demiyor. Merak ediyorum neden böyle yaptı? Gidiyor bir astsubay, şeyi oymuş abisi, amiri daha doğrusu… Astsubaydan olur alırsa dönüp peki komutanım yapayım diyormuş’ böyle bir anlayış olur mu? Bu çok tehlikeli bir örgüttür.” ifadelerini kullandı.

 

Bu tehlikeli bir örgüt olur. Bizi tenkit ediyorlar bazen. 17 Aralık’ta polisle bir olarak darbe yapmak istediler. Ben şahidim. Düzenledikleri iddianamede o zaman başbakan silahlı örgütün lideri ben de yardımcısıyım. Gerçi o fezleke geçerlilik kazanmadı ama gördük. Bu akla ziyan bir iştir.

 

O zaman Cumhurbaşkanımız avaz avaz bağırdı. Bu yolsuzluktan öte bir şeydir. Bu yargı yoluyla alaşağı etme hareketidir. Sesini çok az duyan oldu. Bu mücadeleyi duyan oldu. O gün başlattığımız mücadele 15 Temmuz’da son kozlarını kullandılar.

 

Bu süreç çok kısa olmayacak. OHAL kalksın tamam biz de istiyoruz. Ama şunu bilelim OHAL’de ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek bir şey yok. OHAL’de alınan kararlar alçak örgütün devlet kademelerinde temizlenmelere yönelik…

 

 

 

ALMANYA 500 BİN KİŞİYİ ATTI

 

 

Dostlarımız çifte standart yapıyor burada. Almanya Dışişleri Bakanı geldi geçen tutuklamalar yaptınız dedi. Kendisine bir soru sordum. Siz iki Almanya birleştiğinde doğu Almanya’dan ne kadar kamu görevlisi attınız. Şaşırdı rakamı bilmiyoruz dedi. O da efendim attık biraz dedi. Ben size rakamı söyleyim. 500 bin kişiyi attınız. Hiçbir hakkını vermeden niye attınız? Onlara güvenemezdik. Biz de aynı şeyi yapıyoruz. Adamın yanındaki genelkurmay başkanının yanrındaki adam her şeyini bilen komutan buraya kadar diyor. Ellerini bağlıyor. Bu kadar kapalı bu kadar karmaşık ilişkilerden bahsediyoruz. O 500 bin kişi AİHM’e gitti kazanamadılar. AİHM onlara doğrudur hiçbir ülke sadakatinden emin olmadığı insanlarla çalışmaz. Bizimki de tam aynısı. Biz çifte standartlara karşıyız. Yargı hepimizin yargısı ordu hepimizin ordusu. Bütün bunları bilmenizi istiyorum.

 

 

Bu temizlik harekatını yapmamız lazım. Biraz uzattığımın farkındayım. Yapısal reformlara devam edeceğiz. Başkalarının ne yapıp yapmadığına bakmadan önce kendimiz neyi eksik yaptık nerede daha fazla yapmamız lazım çalışıyoruz. Gereğini yapıyoruz.

 

Belirsizlik en kötü şeydir. Dünyanın en az ülkesinde tek başına iktidar var. Halk desteği var. 14 yıldır böyle. Hala kafanızda belirsizlik varsa burada yanlış var.

 

Anayasa değişikliğimiz var bunun amaca rejimi değiştirmek değil. Demokratik laik sosyal hukuk devleti. Halkın egemenliği, bunun ne demek olduğunu gördük biz.

 

 

 

‘TÜRKİYE TEK BAŞINA İKTİDAR ÇIKARMALI’

 

 

Şimdi biz yapacağımız iş. 2007’de Cumhurbaşkanı seçilemedi. Biz sebebi değiliz. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri seçilen Cumhurbaşkanı’nı seçtirmediler. Biz de halka gittik. Siz çözemiyorsanız ben çözüyorum dedi. Doğrudan millet tarafından, 12. Cumhurbaşkanımız görevinin başındı.

 

Onun için bu ülkede bu coğrafyada istikrarsızlığın bedeli çok vahim oldu. Darbelerde ne olduğunu onun için Türkiye mutlaka tek başına güçlü iktidar çıkarması lazım kim olursa olsun. 7 Haziran’da gördük Türkiye partisi olduk diyen bölücülerin ne havalara girdiğini gördük.

 

Türkiye mutlaka tek başına iktidar çıkarmalı. Bunun yolunu açacak anayasa değişikliğini yapmalıyız. Türkiye tek başına iktidara sahip güçlü iradeye sahip yönetime sahip olması gerekiyor.

 

Bu konudaki çalışmalarımızı tamamladık. Çok geniş değil. 10-15 madde içnide Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile meclis arasındaki ilişkileri düzenleyen, yetki karmaşasını ortdan kaldıran bir teklif getiriyor. İnşallah bu teklif MHP’nin de mutabakatı var. Meclis’te görüşüp sizin önünüze getirince bu sorunu da halletmiş olacağız. AK Parti sorunların üzerine giden bir partidir.

 

Yüksek istişare diyor bereket vardır bunda hayır vardır. Soran dağlar aşmış sormayan düz ovada şaşmış derler. Herşeyi bildiğini zanneden adam hiçbir şey bilmez. Herkesin öğreneceği çok yer var.

Her meselemizi konuşacağız. Her şeyimiz mükemmel gidiyor iddiasında değildir. Hatalar var yanlışlar var.

 

Yaşadıklarımız canımızı sıkabilir, yeni fırsatların penceresini aralıyor.

 

 

 

VERGİ BARIŞI AÇIKLAMASI

 

 

116 milyar lira vergi barışından ve SSK prim barışından fırsat oldu. Kriz olan ülkede millet kuyruğa girer mi devlete dün 15 milyar lira tırıkrt para girdi.